Uzun bir aradan sonra tekrar Asya
Güncesi’nin sayfalarına döndüm. Geçen sürede keyifli, maceralı günler geçirdik.
Yaşadıklarımızı anlatmaya başlamadan önce rotamızdan söz etmek istiyorum.
Doğu Beyazıt Gürbulak sınır
kapısı – İran Bazargan sınırı kapısı
Bazargan – Makü şehri
Makü – Tahran
Tahran – Zahedan
Zahedan Mirjaweh sınır
kapısı Pakistan Taftan
Taftan - Quetta
Quetta – Lahor
Lahor Wagah sınır kapısı -
Hindistan Atari sınırı – Amritsar
Amritsar – Delhi
Delhi – Varanasi
Varanasi – Kajuraho
Kajuraho – Agra
Agra – Pushkar
Pushkar – Mumbai
Mumbai – Goa
Goa – Delhi
Delhi – İstanbul
Yukarıdaki sıralama ile 39 günlük
bir seyahat sürecini tamamladık. Yaşadıklarımızı ve gördüklerimizi paylaşmaya
başlayabilirim artık.
30.12.2012
Dün Ankara’da
saat 15.00 de başlayan yolculuğumuz sabah 07.00 de Doğu Beyazıt’ta sona erdi.
Kahvaltımızı bir pastanede yaptıktan sonra, sınıra giden dolmuşlara binerek 30
dakikalık yolculuk sonrası Gürbulak sınır kapısına ulaştık. Sınır ticareti yapanlar,
sınırı geçmek üzere bekleyen kamyon ve tır konvoylarının yoğunluğu dikkat
çekiciydi. Sınır çıkış işleminin ardından İran’ın Bazargan sınır kapısına
geçtik. Bazargan küçük bir kasaba, oradan Maku şehrine gidilmesi gerekiyor. İran
tarafına geçince ilk yaptığım şey boynumdaki şalla başımı örtmek oldu. Sımsıkı
kapatmak gerekmiyor, ancak saçlarınızın tümünü göstermeniz mümkün değil. Sınırdan
çıktığınızda para bozdurabileceğiniz birçok kişiyi görmeniz mümkün. Ortalama
bir kur söz konusu elbette ama sorarak birkaç lira daha yüksek fiyat alabilme
şansınız var. İran’ın batı ve kuzey bölgesinde Türkçe konuşabileceğiniz birçok
kişiye rastlayabilirsiniz. Bu bölgelerde, özellikle Bazargan’da Türk parasını
da kullanabilirsiniz. İran’la
Türkiye arasında 1.5 saat fark var, dolayısı ile sınırı
geçince saatlerimizi ileri aldık.
Bazargan Sınırı İran |
İran’da
izleyeceğimiz rota, Baazargan, Maku, Tahran, Zahedan şeklinde olacaktı. Bu
nedenle bir taksi ile Maku şehrine geldik. Taksi şoförümüz Abbas, Azeriymiş,
Türkçe dışında bir dil kullanmaya gerek kalmadı. Maku’den Tahran’a gideceğimiz
için Abbas Tahran’a otobüs biletimizi almamıza ve ucuz ve temiz yemek
yiyebileceğimiz yer bulma konusunda yardımcı oldu. Otobüsümüz 18.30 da
kalkacağı için biz de Maku şehrini dolaşmaya çıktık.
Maku Azerilerin
çoğunluğu oluşturduğu bir kent, dili Türkçe. Kentin mimari yapısı görmeye
alışık olmadığımız türden. Çelik konstrüksiyonların araları gri renkli
tuğlalarla dolduruluyor. Birkaç kat yapılabiliyor. Ancak tuğlaların renginden
dolayı gri ve solgun görünüme sahip, renksiz bir kent. Sokaklarda yardım
kutuları var, isteyenler bu kutulara para atıyor, sonra bunlar fakirlere
dağıtılıyormuş. Mezarlıklarda şehit mezarlarına bayraklar dikilmiş, böylece
diğer mezarlardan farklılıkları simgelenmiş durumda.
Maku’de çay
açık ve kıtlama şekerle içiliyor. Çayınızı koyu içmek istiyorsanız belirtmeniz
gerekli ama beklediğiniz şekilde olmayabilir yine de. Taksici Abbas’ın önerdiği
lokantada sup, kebap, pilav, salata ve içecekten oluşan yemeğe 2 kişi 17.000
tümen (10 TL) ödedik. Bir kaç yıl öncesine göre fiyatlar artmış durumdaymış,
konuştuğumuz kişiler yöneticilerden ve yüksek enflasyondan şikayet ettiler.
Tahran’a
gideceğimiz otobüs yataklı servisti. Koltuk araları oldukça geniş ve koltuk
altında, ileri doğru açılan bir bölüm var. Koltuğunuzu yatırıp, ayak kısmını
kaldırdığınızda tek kişilik yatak oluyor, uyuyarak gidiyorsunuz. Otobüste çay
ve kek ikram ediyorlar. 12 saatlik yolculuk süresinde bir kez mola veriyorlar.
Bu arada Türkiye’de tarih 30.12.2012, İran’da 28.10.1319.
Maku
terminalde tek başına dolaşan kadınlar vardı. Kadın olarak kimse onları
rahatsız etmiyordu. Buna yabancı kadınlarda dahil. Türkiye’de herhangi bir
otobüs terminalinde, çok daha fazla bakışla karşılaşabilirsiniz. Bu anlamda
rahat ve güvenli olduğunu söyleyebilirim. Ancak uzun süre geçirmediğimiz için
bu gözlem gerçekçi olmayabilir. Bu anlamda seyahat rehberlerine bakılmasını
öneririm.
Bazargan Sınırı İran |