Tac Mahal ana giriş |
Tac
Mahal, Babür İmparatorluğunun 6. hükümdarı, Şah Cihan’ın eşi Ercümend Banu
Begüm (Mümtaz Mahal) adına yaptırdığı, dünyada aşk için yapılmış en büyük anıt
türbe. Dünyanın yeni 7 harikasından biri olarak kabul edilmiş. Bu nedenle
güvenlik önlemleri oldukça fazlalaştırılmış. Tac Mahal içeride anıt türbenin
dışında camii, müze ve çok amaçlı yapılar bulunan bir kompleks. Kompleksin
içinde sigara içmek, yiyecek ve içecek bulundurmak, video çekimi yapmak, evcil
hayvanla girmek yasak. X Ray cihazından geçtikten sonra, bir kez de polis
tarafından üstünüz aranarak girebiliyorsunuz. Yasaklanmış şeylerden herhangi
biri üstünüzde çıkarsa, emanet kısmına kadar gidip, yasak olan şeyleri teslim
etmeniz isteniyor. Giriş ücreti 750 rupi. İstenirse bu biletle aynı gün içinde
olmak koşulu ile Agra’daki diğer turistik yerlere de (Agra Kalesi, Cammu
Mescit) girilebiliyor. Ödenen ücret karşılığında küçük bir şişe su ve türbede
giyilmek üzere bir çift galoş veriyorlar. Biz diğer yerlere gitmedik, günün
büyük bölümünü orada geçirdik.
Tac Mahal |
Tac Mahal,
Yamuna Nehri kıyısında oldukça büyük bir alana kurulu. Kırmızı taş ve beyaz
mermeri muhteşem bir şekilde birleştirmişler. Taş işçiliğinin görkemli
örneklerini barındırıyor. 1983 yılında, dünya kültür mirası olarak kabul
edilmiş Tac Mahal’in duvarlarında parlak, ince, mavi damarlı beyaz mermer
kullanılmış. Mermer duvarlarda akik, sedef, ve firuze taşlarla süslemeler
yapılmış.
İç duvarların süslemesi |
Beyaz mermerin
parlaklığı, bahçeye girdiğiniz andan itibaren gözlerinizi kamaştırıyor. Türbenin
içindeki akustik, fısıltıların bile duyulmasına sağlayacak şekilde.
Söylendiğine göre, ses 7 kez yankılanıyormuş, açıkçası test etmedim. Şah Cihan
ve Mümtaz Mahal’in sandukaları türbenin içinde yan yana bulunuyor. Asıl
lahitler ise türbenin alt katında bulunuyormuş.
Tac Mahal’in
bahçe düzenlemesi ve türbenin etrafındaki alan da son derece görkemli. Muson
yağmurlarının, yapıya zarar vermesi için özenle tasarlanmış su giderleri
yapılmış. Kubbelerin üstünde özgürce uçan kartallar da görülmeye değerdi.
Kompleksin
girişindeki sağ taraftaki alanda, Tac Mahal’i ziyaret eden ünlülerin
fotoğrafları bulunuyordu. Bu fotoğraflar arasında başbakan Bülent Ecevit ve
Rahşan hanımı görmek hoş duygular uyandırdı. Sol tarafta ise Hindistan’ın
arkeolojik geçmişi ve yaşamış uygarlıkları tanıtan panolar yer alıyordu, önemli
bilgiler edindik.
Restorasyon için taşlar işleniyor |
Yamuna
nehrinin kıyısındaki kuş çeşitliliğini gözlemek de ilginçti. Kuşlar nehrin
kıyısında sakin bir şekilde dinleniyorlardı. Kuş bilimciler (ornitologlar) için
önemli bir merkez olduğunu düşündük.
Güvenlik görevlisi ihtiyaç molasında |
Güvenliğin bu
kadar önemsendiği bu güzel yapının çevresindeki kirlilikte aynı ölçüde
görkemli…L
Her yerde at ve deve pislikleri dolu. Yemek yenilen alanlardaki atıklar, çöpler
ve ortaya çıkan koku midemi bulandırdı. Görüntü rahatsız ediyor. Özellikle
içerideki güvenlik görevlilerinin mekana gösterdikleri dikkat ilgimi çekti.
Otelden
eşyalarımızı almaya döndüğümüzde aileyle biraz sohbet ettik. Yanımızdaki nazar
boncuğunu hediye ettik, Mamy’de bize tanrı Ganej’in biblosunu hediye etti. İyi
dileklerle ayrıldık. Yolları açık, kazançları bol olsun.
Tren
istasyonunda beklerken raylar arasında çekincesizce dolaşan farelerin görüntüsü
rahatsız ediciydi. Ancak bir süre sonra gökyüzünde aşağıya doğru süzülen bir
kartal, en büyüklerinden birini kaptı ve yükseldi. Sanırım böyle bir görüntüyü
bir kez daha yaşama şansım olmayacak…J
Bu arada komik
şeylerde oluyor elbette. Örneğin otelden eşyalarımızı almak için bir rikşaya
bindik. Yanımıza yaklaşan başka bir rikşanın sürücüsü, binmiş olduğumuz araçtan
inip onun aracına binmemiz için bizi ikna etmeye çalıştı. Hep birlikte güldük
tabi…J
Bir başka komik olay daha anlatayım. Tren istasyonuna erken gittik, dışarıda
bekliyorduk. Her zamanki gibi yanımıza yaklaşan birileri oldu tabii. Taksi
ister misin, rikşa ister misin diye sormaya başladılar. İstemediğimizi, tren
biletimiz olduğunu söyledik. Kendinden son derece emin olan bir tanesi trene
binmememiz ve onun taksisiyle gitmemiz konusunda bizi ikna etmeye çalıştı. Bizi
daha rahat bir şekilde, 5000 rupiye Ajmer’e götürecekmiş. Güler misin, ağlar
mısın dediğimiz bir durumdu. Bu durumu yaşayınca istemsizde olsa Hindistan’ın
sıradan halkı akıllı düşünemiyor yorumuna varıyorsun.
Sonraki
durağımız Rajastan Eyaletinin kutsal kenti Puskar.