3 Mart 2013 Pazar

Hindistan’a Geçiyoruz


5.1.2013
Büyük ve modern şehir Lahor’dan sabahın erken saatlerinde otelden ayrıldık ve bir rikşaya binerek Wagah sınır kapısına ulaştık. Sabah bizi mutlu eden küçük bir sürpriz yaşadık. Akşam eşimle sınıra kaç rupiye gideceğimizi konuşurken, rikşanın 1000 rupi civarında ücret isteyebileceğini düşünmüştük, yanılmışız. Yarı fiyatına, 500 rupiye sınıra gittik. Yolda rikşanın sürücüsü bir yerde durdu, ne olduğunu anlamadık önce. Sürücü yarım İngilizcesiyle “ürinal” dedi ve açık alanda, son derece normal bir şekilde  (konforlu bir tuvaletmiş gibi) kendine ihtiyaç molası verdi, sonra yola devam etti…J
Pakistan-Hindistan sınır kapısı yenilenmiş, modernleşmiş. Ancak saat 10.00’a kadar elektrikler olmadığı için 45 dakika bekledik. Bu ülkede en çok yaptığımız şey beklemek oldu zaten. Elektrikle geldikten sonra, bekletmeden işlemlerimiz yapıldı ve çıkış yaptık. Bu arada ilginç olan şeyi söylemek istiyorum, çantalarımızı ve üstümüzü aramadılar. Görünüşümüz güven verdi herhalde.
Pakistan’dan ayrıldığım için mutlu oldum aslında. Kardeş ülke Pakistan’ı kötülemek değil elbette amacım, insanlar hakkındaki duygularım son derece olumlu. Hatta özellikle Taftan’da yaşamak zorunda olan insanlar için üzüldüğümü söyleyebilirim. Biz çölde sadece bir gün geçirdik ve yolumuza devam ettik. Oysa o insanlar hep orada yaşamak zorundalar. Belki bir gün bir patlama sonucunda, genç yaşlarında hayatlarını kaybedecekler. Bir süre birlikte yolculuk yaptığımız, Quetta’ya cezaevine götürülen o gençler yaşamlarını değiştirmek adına İran’a kaçma girişiminde bulunmuşlar ama yakalanmışlar. Biz döndükten sonra gerçekleşen patlamada belki de bu gençlerden hayatlarını kaybedenler oldu. Bunları düşününce kendimi kötü hissediyorum aslında.
Hindistan’ın Atari sınır kapısı, 2008 yılında yapılmış modern bir yapı. Kapıdan girişte üstümüz ve el çantalarımız arandı, sonra bir araçla bizi asıl giriş işlemlerinin yapılacağı binaya getirdiler. Burada işlemler ileri teknoloji kullanılarak yapılıyor. Doldurduğumuz form optik okuyucudan geçirildi. Kibar polisler/memurlar tarafından işlemlerimiz neredeyse hiç bekletilmeden yapıldı. Sabah saatleri olduğu için kalabalık olmamasının da etkisi var elbette ancak yine de işleri zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak için çaba gösteriyorlar.
Pakistan-Hindistan Atari sınır kapısı

Sanırım doğru

Bu arada sınır da her iki yanda tribünler vardı. Eskiden sadece Cuma akşamları, şimdi her akşam saat 16.30 da yapılan bir bayrak değişimi seremonisi varmış. İki ülke arasındaki barış ve dostluğu simgeliyormuş. Halka ve turistlere açık bir gösteri olduğu için, bu tribünler yapılmış. Görmeye değer olduğu söylendi, ancak bizi zamanımızı buna ayırmak istemedik.
Amritsar
Atari sınır kapısından Amritsar’a gitmek için taksiye 600 rupi ödedik (her iki ülkenin para birimi rupi, ancak değerleri farklı). Amritsar’da ilk durağımız Delhi’ye bilet almak için tren istasyonu oldu. Amritsar Hindistan’ın Pencap eyaletinin başkenti, ancak büyük bir şehir değil. Bu nedenle tren biletini turistler için ayrılmış bölümden değil, yerli halkın aldığı ofislerden almak gerekiyor. İngiliz sömürge döneminin Hindistan’a en büyük katkısı ülkeyi bütünüyle kapsayan demiryolları olmuş. Tercih edilen seyahat şekli tren, farklı kompartımanlar var. Çantalarımızı emanete verdikten sonra (valiziniz ya da çantanızı asma kilit olmadan almıyorlar), Sikhlerin kutsal mekanı Altın Tapınağa gittik.
Amritsar
Sihizm; Sri Guru Nanak tarafından, İslam ve Hinduizmin olumlu yanlarının alınmasıyla ortaya çıkmış bir dini harekettir. Sihler Kuzeybatı Hindistan 'ın Pencap bölgesinde yaşamaktadırlar. Sihler, saç ve sakallarını kesmedikleri için, saçlarını toplayarak türbanlarının altında saklar, genellikle sakallarını da örgü yaparak türbanlarının altına saklar veya çenelerinin altında bir file ile bağlarlar. Sihizm temel yapı itibariyle Tanrı ve O 'nun birliğine inanır. 10 büyük guru vardır ve her guru bir kural eklemiştir.
Altın tapınak cumartesi günü olması nedeniyle oldukça kalabalıktı. Altın Tapınak(Golden Temple) sikhler için hac yeri. İçi kutsal balıklarla dolu yapay Amritsar gölünün (Kutsal Su Gölü) ortasında duran ve bir köprü ile geçilebilen Altın Tapınak son derece görkemli bir yapı. Yabancılar hiçbir ücret ödemeden 3 gün kalabiliyorlar, 24 saat açık bu tapınakta aynı zamanda her gün 10 bin kişiye, 3 öğün ücretsiz yemek dağıtılıyor. Bütün işler gönüllü olarak yapılıyor.
Golden Temple(Altın Tapınak)
Altın Tapınak
Tapınağa ayakkabı ve çorap ile girmek yasak. Ana girişte ayakkabılar ve çoraplar çıkarılıp, görevliye teslim ediliyor, yere serili halılar üstünde yürünerek tapınağa ulaşılıyor. Ana giriş kapısına gelindiğinde sıcak su havuzunda ayaklar yıkanıyor ve içeri girilebiliyor. Kadınlar başlarını örterek tapınağa girebiliyor. İçeri girdiğinizde son derece görkemli bir yapı sizi karşılıyor. Orta alandaki bir gölün çevresi beyaz boyalı binalarla çevrelenmiş. Gölün ortasındaki altın kubbeli tapınağa bir köprü ile geçiliyor. Tapınakta 24 saat, 2 rahip tarafından sikhlerin kutsal kitabı Adi-Granth ve ilahi okunuyor. Avluda fotoğraf çekmek serbest ancak tapınağın içinde yasak. Biz içeri girebilmek için grupla birlikte ilerlerken, okunmakta olan ilahiye, alçak bir ses tonuyla yüzlerce kişi katıldı ve insanı etkileyen mistik bir hava oluştu. Tapınak içerisinde Sih Gurularının ve azizlerinin mezarları bulunuyor.
Sihler için bir çeşit hac mekanı


Tapınağın giriş kapısı
Tapınağa girmeden önce bir ritüel tekrarlanıyor. Eller kapı eşiğinin sağ ve sol tarafından sürülerek ortada birleştiriliyor; birleştirilmiş eller dudaklara değdirildikten sonra, çenenin altında tutularak, baş öne eğiliyor, sonra içeri giriliyor.
Tapınağın giriş katındaki salonda, orta yerde sikh dininin gurularından birinin çiçeklerle süslenmiş lahiti duruyordu. Girişe göre batı tarafında ilahiler okuyan bir müzik grubu, kuzey tarafta kutsal kitabı (Adi-Granth) okuyan bir rahip vardı. Lahitin sağ tarafında ise ellerindeki kutsal kitabı okuyarak duaya katılan kişiler vardı. Tapınağın 2. ve 3.katlarında da diğer guruların lahitleri vardı ve arkalarında birer rahip kutsal kitabı okuyordu. Her katta bir dolap içinde İngilizce ve Sanskritçe dua kitapları vardı. İsteyenler bu kitaplardan alıp, duaya katıldıktan sonra, yerlerine koyuyorlardı.
Tapınağın bulunduğu alanda birkaç noktada hazırlanmış stantlarda gönüllü görevliler ücretsiz, yapraktan hazırlanmış tabaklar içinde helva dağıtıyorlar, yine başka bir bölümde de kutsal su dağıtılıyordu. Tapınağın bu hizmetleri verebilmesi yapılan bağışlarla karşılanıyormuş. Büyük miktarda para bağışında bulunan kişilerin isimleri plakalara yazılmış şekilde duvarlarda sergileniyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde inananları olan bir din olduğu için farklı isimler görülebiliyor. Biz de küçük de olsa bağışta bulunduk.
Tapınağın çıkışında yoğun bir seyyar satıcı grubu, yine bir çarşı vardı. Sokakta yiyecek satan kişiler de azımsanmayacak sayıdaydı. Biz de çok acıkmıştık, elleri ve tezgâhı en temiz görünen bir satıcıdan hamburger ekmeği içinde, soslarla tatlandırılmış patates köftesi yedik. Trende bir şey yemeyeceğimiz için 12 tanesi 40 rupiye muz aldık. Bu muzlar akşam yemeğimiz ve sabah kahvaltımız olacak. Bir süre çarşıyı dolaştıktan sonra tren istasyonuna geri döndük.

Delhi’ye Varış
6.1.2013
Sabah Delhi’ye titreyerek ulaştık. Hindistan’da tren seferleri ve yapıları birkaç yıl önce değiştirilmiş. Eşimin daha önceki deneyimlerinden dolayı, biz 2 sleeper denilen vagondan bilet almıştık. Trene bindiğimizde içerisi çok soğuktu. Camlar neredeyse yarı açık durumdaydı ve vagonun kapıları yoktu. Sonuç olarak donmuş bir şekilde Delhi’ye ulaştık. İstasyondaki görevliler konu ile ilgili bilgi vermedikleri için, böyle bir olumsuzluk yaşadık. Biletimizi 3A vagonundan almış olsaydık bu sorun yaşanmayacaktı. 3A tipi vagonlarda, her bir bölümde karşılıklı 3’er yatak, yan tarafta da 2 yatak yani toplam 8 yatak bulunuyor. Sonradan öğrendiğimize göre, Pakistan’dayken internet üzerinden rezervasyon yapmak mümkünmüş. Turist bürosu olmadığı için, bilgi alma şansımız yoktu, neyse hafif bir soğuk algınlığı ile bu üşümenin sonucunu atlattık.
Paharganj/ Main Bazaar
 Main Bazaar
  Nizamuddin tren istasyonundan motorlu rikşaya binerek Paharganj Main Bazaara geldik. Araçtan indiğimizde etrafımızı otel bulmamıza yardımcı olmak isteyen (otellerden komisyon alıyorlar) kişiler sardı. Birkaç otele baktıktan sonra, temiz bulduğumuz GS Guest House denilen otelden geceliği 600 rupiye odamızı tuttuk. Sıcak su için,  resepsiyona haber veriyorsunuz, onlarda termosifonun elektrik bağlantısını açıyorlar. Bu arada otelin ısıtma sistemi yok, battaniyeye sarınmanız gerekiyor. Biraz dinlendikten sonra, etrafı dolaşmaya çıktık. Bu arada turistler için turizm bürolarının kurulduğunu, tren bileti ve otel rezervasyonlarının bunlar aracılığıyla yapıldığını öğrendik. Biz tren bileti almak için gittik, ancak onlar bize tatil satmaya çalıştılar. Biz 2 firma ile görüştük, aralarında önemli sayılabilecek fiyat farkı vardı. Sonuç olarak İndia Turizm ile 2 kişi 750 dolara anlaştık. Bu fiyat; 4 ayrı yerdeki konaklama, sabah kahvaltısı, Delhi’ye dönüş dahil tren biletlerimiz ve istasyonlardan otellere ulaşımımızı içeriyordu.
Sabah 07.30 da Paharganj

Akşam 19.30 da Paharganj
   Firma bize bir araç tahsis etti ve Delhi’yi dolaşmaya çıktık. Delhi büyük bir şehir ve Hindistan’ın başkenti. Parlamento binası ve başbakanlık konutu bu şehirde bulunuyor. Şehrin uzak bir yerinde olduğu için, bize tahsis edilmiş araç varken Lotus Tapınağına gitmek istedik.
Lotus Tapınağı, Bahai dininin merkezlerinden biri.
Bahai inancı, 1800'ler de İran’da Mehdi inancının uzantısı olarak doğan bir dindir Dünya vatandaşlığı idealine inanmakta, Tanrının birliğini esas almaktadır. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde 5 milyonun üzerinde inananı olan bu dinin bugün dünya merkezi İsrail’in Hayfa şehridir.
Lotus Tapınağı

Lotus Tapınağı dünyadaki 7 Bahai tapınağından bir tanesi. Bahaîlik dünyada 9 adet din olduğuna inandığı için, 9 adet girişe sahip. Her dinden kişilerin, sessiz olmak koşuluyla inançları gereği ibadet edebilecekleri mekânlardır. Yeni Delhi'deki Lotus Tapınağı, 1986'da tamamlanmış, birçok mimari ödül almış, 27 adet lotus yaprağından oluşan, açmış bir lotus çiçeği şeklindeki bu tapınak, beyaz mermerden yapılmış. Tapınağın içinde bulunduğu alan, özenle düzenlenmiş geniş bir yeşillik alan ve 9 adet göletle çevrilmiştir. Yapının içi son derece sade, hiçbir süsleme ya da ikon bulunmuyor, daha çok bir konferans salonu gibi. Tapınağın içine ayakkabı ile girmek ve fotoğraf çekmek yasak.
Lotus Tapınağında yüzlerce ziyaretçi vardı. Budist rahipler, Hindular, turistler, Müslümanlar bahçeyi doldurmuşlardı. Farklı dini inanıştan bu kadar çok insanı bir arada görmek, dünya vatandaşlığı idealinin, en azından bu alanda gerçekleştiğine inandırıyor.
Paharganj, turistik bir mekan, onlarca otel (çok ucuz, ucuz, pahallı), onlarca dükkan, onlarca seyyar satıcı, yiyecek satıcısı var. Yeni Delhi tren istasyonu da hemen karşısında bulunuyor. Elbette dilencileri unutmamak gerekli. Adım başı yanınıza yaklaşıp para isteyen, ona yiyecek almanızı isteyen dilenciler var. Bir noktayı belirtmem gerekiyor, bu sokaktaki dilencilerin ortak bir rayici var, hemen hepsi en az 10 rupi istiyorlar. Yanlışlıkla para ya da yanıt verirseniz kurtuluşunuz yok, sizden kesinlikle ayrılmıyorlar. Tepkisiz kalmayı başarabilirseniz kurtulmanız mümkün. Elbette bu yenisinin gelmeyeceği anlamına gelmiyor. Satıcılarda durmaksızın size bir şeyler satmaya çalışıyorlar. Üstelik ilginçtir, sizin elinizde gördükleri şeyin aynısını satmaya çalışıyorlar. İnanın mantığını anlayamadım. Herhalde ben de bir sorun var…J
Paharganj'daki bir Hindu tapınağı

Delhi çok soğuktu. Biz paltolarımıza, atkılarımıza sarınmış bir şekilde yürürken, Hintliler ayaklarında parmak arası terlik, üstlerinde sadece bir şalla dolaşıyorlardı. Onları bu şekilde gördükçe biz paltolarımıza daha çok sarıldık tabii…J

2 yorum:

  1. Gerçekten çok kıskandım çünkü oraları gezmek benim hayalim :) Hindistan'a nereden bağlandın diye sorarsanız Bollywood sinemasından :) Hintli birkaç oyuncuyu çok beğeniyorum ve onların yaşadığı yerleri, filmlere gördüğüm yerleri görmeyi çok istiyorum.. Yaşam biçimleri, yemekleri, binaları, dinleri, adetleri, giysileri, ulaşımları, filmleri çok ilgimi çekiyor.. Olabildiğince araştırıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Araştırmakla kalmayın, gidin ve gezin.Her bir eyalet faklı bir ülke gibi. Farklı olana saygı ve hoşgörü insanı büyülüyor.

    YanıtlaSil